Saturday, September 28, 2013

Ve Kara Kitap Ve Fotoğraf Ve Cüneyt Cebenoyan




ve kara kitap ve fotograf ve cuneyt cebenoyan 1ve kara kitap ve fotograf ve cuneyt cebenoyan 2



Cüneyt Cebenoyan yazılarını ilgiyle takip ettiğim bir sinema yazarı. Okuduğum yazılarından edindiğim hislerle, Cüneyt Cebenoyan'ın dünyaya duyarlı bakışını seviyorum. Aslında hayat - duyarlılık - sinema  konusunda Cüneyt Cebenoyan'la ilgili neler düşündüğümü daha genişlemesine yazabilirim. Yok, şimdi olmaz ama... Belki başka bir yazıda anlatabilirim. Çünkü şimdi yazı konum başka... 


 


Öncelikle Cüneyt Cebenoyan'ın adını ilk kez Kara Kitap sayesinde duyduğumu söylemeliyim. Yıllardır Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ının vazgeçmez bir okuruyum. Bir kitap büyüler mi insanı? Ben her defasında Kara Kitap'tan büyülenirim. Kara Kitap'ın her bölümü tek başına hayal çarklarımı  kışkırtmaya yeter. Yıllardır okurum. Her yine-yeni-yeniden  her okuyuşumda, bilmediğim yepisyeni tadlar keşfederim. 


 


Neyse... Şimdi Kara Kitap sevgime dalmayacağım da Cüneyt Cebenoyan'ın "Kara Kitap Kara Başlık" konulu fotoğraflı araştırmasından örnekler vereceğim. Nisan 1991'de Pamukbank Genç Dergisi'nde yayımlanan bu fotoğraflara, ben yıllar önce Nüket Esen'in Kara Kitap Üzerine Yazılar adlı kitabında denk gelmiştim. Gözlerime inanamamış defalarca kitaptaki fotoğrafları seyretmiştim. İçimi nasıl puslu kıskançlık bulutları kaplamıştı anlatamam... Çünkü Cüneyt Cebenoyan benim yapmak istediğim işi yapmış, büyük bir ustalıkla Kara Kitap'ta anlatılan mekan ve insanların izini sürmüştü. Ve tek tek bulmuştu. Allahım, bir de fotoğraflamıştı. Müthişti! 


 


Sonra öğrenmiştim ki Cüneyt Cebenoyan sinemayla ilgili biriydi. İşte o gün bugündür yazılarını ilgiyle okurum. Şimdi çektiği fotoğraflardan bazılarını büyük bir mutlulukla Hayal Kahvem'e yerleştireceğim. Buyrunuz... Cüneyt Cebenoyan'ın fotoğraflarıyla ve Orhan Pamuk'un cümleleriye Kara Kitap...



ve kara kitap ve fotograf ve cuneyt cebenoyan 3 






"Başka bir yerde, başka bir tane yaptıracaktık. Uğursuz çıktı bu apartman." 


(s.13) Öpüş'teki şifre: Teşvikiye Cad. yüz otuz beş.


















ve kara kitap ve fotograf ve cuneyt cebenoyan 4






"O zaman aynı kâbusumsu duygularla, kuyu denilen yerde, şimdi tersine çevrilmiş bir kuyunun yükseldiğini korkuyla anladım. Esrarı ve ölümü pencerelerimize getiren bu yeni yerden yeni kelimelerle söz ediyorlardı artık: Apartman aralığı, apartman karanlığı." (s.191)



ve kara kitap ve fotograf ve cuneyt cebenoyan 5




"Beyoğlu karakolunun yanında, üzerinde "Dostlar" yazan eski bir taş evin 


toz ve kumaş kokan ilk katına girdiler... Işıl ışıl ikinci oda, Galip'e pezevenge para vermesi gerektiğini hatırlattı. "Türkan" dedi adam parayı cebine koyarken. 


"Türkan, bak İzzet geldi seni arıyor."" (s.131)




ve kara kitap ve fotograf ve cuneyt cebenoyan 6



"Kulenin çevresini dolandıktan sonra, Galip'in daha önce hiç görmediği ara sokaklardan birine girip buz tutmuş karanlık kaldırımlarda, yürüdüler... Üzerinde "Merih Manken Atölyesi" yazan kapıyı, soluk yüzlü, otuz yaşlarında, traşsız biri açtı." (s.172)












ve kara kitap ve fotograf ve cuneyt cebenoyan 7



"Kız Lisesi yönünden, yukarı mahallenin kendini ünlü bir futbolcu sanan delisi,... 


bir bebek arabasını iterek geldi geçti;... 


bir bebek arabasının içinde gazete satardı." (s.379)











ve kara kitap ve fotograf ve cuneyt cebenoyan 8



"Alâaddin'e Nişantaşı'ndaki dükkânının hayatımızda tuttuğu yerini anlattım. 


Küçük dükkânında sattığı binlerce, on binlerce çeşit malın hepimizin hafızalarında nasıl renk renk, koku koku capcanlı kaldığını anlattım." (s.42) 



"Çerçevede Alâaddin'in dükkanı olarak bilinen bu dükkâna kızkardeşin ağır ağır yürüyerek yaklaşıp nasıl girdiğini, ağacın köküne kendini siper eden Alâaddin  


onu nasıl görmediğini, gazeteci... yeniden yeniden yazmıştı." (s.412)


 


2012


No comments:

Post a Comment